Eczacılık Bölümü Öğrencisi Olmak

Eczacılık okumak için öncelikle YKS sınavına girip eczacılık bölümünü okumaya yetecek kadar puan almak gerekli. Daha sonrasında ise üniversite tercihleri ve kayıt işlemleri geliyor. Bunları da hallettikten sonra lisans eğitimine başlamış oluyorsunuz.

Eczacılık eğitimi tam olarak 5 yıl sürüyor. Yıl bazında ele alacak olursak ilk yıl gayet kolay, lisenin devamı gibi diyebiliriz.  İkinci yıl ise birinci yıla göre bir tık daha zor ama yine de çok zor değil. 1 ve 2. sınıfı temel atma seneleri olarak düşünebiliriz. Mesela 2. sınıftaki organik kimya dersini almadan farmasötik kimya dersinden anlayacağınız şeyler çok sınırlı olur.

Üçüncü yıla gelince işler biraz daha zorlaşıyor. Çünkü meslek derslerine yavaş yavaş giriş başlıyor. Farmasötik teknoloji, farmakognozi, farmakoloji, farmasötik kimya vs. Alanımızla ilgili derslere örnek olarak verilebilir. 4. yılı ve 5. yılı henüz okumadığım için yorum yapamayacağım.

Biraz da laboratuvarlar hakkında bilgi vermek istiyorum. Eczacılık okuyacaksanız kimya dersini gerçekten ama gerçekten sevmeniz gerekiyor. Çünkü tam olarak dört çeşit kimya dersi mevcut ve bunlara ilaveten bu dört dersin de laboratuvarı var. Genel kimyada her şey çok güzel; tuz ve su karışımları, titrasyon vs. ilerliyor. Analitik kimyada daha çok cihazlar devreye giriyor ve işler biraz daha zorlaşıyor. Organik kimyada bilgisayar üzerinden molekül çizimleri vs. Kimyalar dışındaki derslerin de laboratuvarları bulunuyor. Mesela bize moleküler biyoloji laboratuvarında DNA’mızı gözle görmeyi öğretmişlerdi. Suyun içine tükürüp üzerine bir şeyler eklemiştik. Mikroskopta bazı bakterileri incelemiştik. Mikroskobu ayarlamak gerçekten zordu. Diğer bir laboratuvarı olan ders ise farmasötik teknoloji, teorik dersi beni o kadar yormuştu ki anlatamam. Laboratuvarında ise tablet basmayı, ampul kapatmayı, fitil hazırlamayı ve merhem hazırlamayı öğretmişlerdi. Kısacası neredeyse her ilaç şeklinin hazırlanışını gösterdiler.  Yani eczacılık okuyorsanız okulun yarısı laboratuvarda geçiyor. Laboratuvarda bir şeyler yapmayı sevmiyorsanız zorlanabilirsiniz.

Değineceğim diğer bir konu ise yapacağımız stajlar... Dört çeşit staj var. Bunlar; eczane stajı, hastane stajı, endüstri stajı ve klinik eczacılık stajı. Bana göre bunlardan en rahatı eczane stajı, eczanenin konumuna göre sıkıcı olabiliyor. Ancak majistral ilaç gelince insan çok mutlu oluyor. Beraber eczanenin laboratuvarında majistral ilaç hazırlıyorsunuz. Genellikle majistral reçeteler dermatologlar tarafından yazılıyor. Hastane stajı ise eczane stajına göre çok çok çok yorucu. Ben ilk hastane stajımın gününde eve geldiğimde bacaklarım çok ağrıyordu. Sabahtan akşama kadar eczanede ilaç siparişleri hazırlıyorsunuz. Ve bu siparişler katlarda yatan hastalara gidiyor. Serbest eczaneden farklı olarak ilaçları kutu kutu vermek yerine tek tek keserek veriyorsunuz. İlaçları kesmekten çok zevk aldığımı söyleyebilirim mesela. Bir başka staj ise klinik eczacılık stajımız. Üst sınıftaki arkadaşlarımdan dinlediğime göre klinik eczacılık stajında doktorla iş birliği içerisinde oluyormuşuz. Şöyle bir örnek üzerinde anlatmaya çalışayım. Doktor hastaya iki çeşit ilaç verdiği zaman eczacıda bu ilaçlara inceliyormuş. Bu ilaçlar hastaya uygun mu?, ilaçların birbirleriyle etkileşimi var mı?, bu iki ilaç birlikte alınırsa zararlı olur mu? bunu belirleyip doktora söylüyormuş. Ve eğer eczacı bu iki ilacın birlikte alımının doğru olmadığını düşünürse doktor başka bir tedavi öneriyormuş. 

Endüstri eczacılığı konusunda henüz pek fazla bir bilgim yok ne yazık ki. Zamanla oda olacak buna inanıyorum.

Çoğu arkadaşım gibi bende bu bölümü okumak ve okumaya devam etmek için kimyayı ve eczacılığı sevmek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir yerden sonra eğitim gerçekten zorlaşıyor. Benim motivasyonum gerçekten eczacılığı sevmek oldu.

Ayşenur SİL

Eczacılık 3. Sınıf Öğrencisi

AŞAĞIDAKİ YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!